Gelin Canlar Bir Olalım…
Cemaat cem olmaktır, yani bir araya gelmek, bir bütün olmak. Ortak bir amaç , ibadet birlikteliği için buluşmuş insanları ifade eder. İslam toplumlarında inanan insanların bir bütün olmaları, birbirlerinin dertlerine..
cemaat cem olmaktır, yani bir araya gelmek, bir bütün olmak. Ortak bir amaç , ibadet birlikteliği için buluşmuş insanları ifade eder. İslam toplumlarında inanan insanların bir bütün olmaları, birbirlerinin dertlerine deva olmaları, ortak sorunlara el birliği ile çözüm bulmaları için cemaat olmak , cemaat bilinci taşımak önemlidir. Bütün bunları gerçekleştirmek için bir araya gelinen biricik mekan, manevi kıymetleri olan camilerdir. Cami kültürü , bizim Türk- İslam kültürü ile çok muhteşem uyum sağlamıştır. Çünkü, cami cemaati toplumun huzuru, devamı, birlik ve beraberlik düşüncesinin tesisi için önemlidir. İmamı, otorite kabul eden cemaat , bulundukları mahallede sosyal bir kurum gibi çalışırlar. Kimi zaman yaşlı bir kimsenin yardımına koşarken kimi zaman bir yetimi koruyup kollarlar kimi zaman da bir hastanın duasını alırlar. Mahallenin manevi teminatıdır camiler. Camiye gelen hiç kimseye : Neden geldin? Sen bizden değilsin? Zengin misin? Siyasi düşüncen ne? Makamın mevkiin nedir? Diye sorulmaz.
Haa şimdi diyeceksiniz Remzi Bey sen cami cemaatine bu kadar mı hakimsin? Aynen öyle… Neden mi? Benim ailemi tanıyanlar bilir. Her ne kadar ona layık bir evlat olamasak da Sofu Yusuf derlerdi rahmetli babama.Namı değer Sefil Derviş… Sabah namazı için gittiği camiden yatsıdan sonra dönerdi . Atanan imamlara babalık, abilik yapardı. Kendi gibi gönlü güzel arkadaşlarıyla kendilerini bu yola vakfetmişlerdi.Caminin temizliğinden, vefat eden bir kimsenin cenaze merasiminden, yoksul bir genci evlendirmekten, camiye gelemeyen hasta kimselerin gönlünü almaktan tutunda mahallenin kedisine köpeğine bile sahip çıkılırdı. Yapılacak faaliyetler için herkese gücü nispetinde görev verilir, sessiz ve derinden Allah’ın rızasına talip olunurdu. Hiç kimsenin kapısına gidip yardım istenmez, yardımlar kişinin gönlünden kopanı göstermeden vermesi ile yapılırdı. Dertlerine deva oldukları kimselerden bir karşılık beklenmezdi. Yani bir elin verdiğini diğer elin duymadığı en sistemli sivil toplum örgütleriydi. Hani ezanlar susmasın deriz ya sadece namaza çağrı değildir ezan. Hoşgörüye , kanaatkarlığa , yardımseverliğe , devletin ve dinin çatısı altında birlik ve beraberliğe çağrıdır aynı zamanda.
Bu güzel inancımızın garantiside bizzat Allah’ın kendisidir. Yani Allah bu dine kıyamete kadar sahip çıkacaktır. Bizim inancımız bunu gerektirir. Hiç bir şahıs ya da yapı bu dinin ne sahibidir ne de garantisidir.
Maalesef günümüzde öyle hadiselere şahit oluyoruz ki bizi derinden üzüyor. Dini duygular sömürüye en müsait duygulardır. Dini duyguları sömürerek, halk ve devlet desteğini alan bu şekilde güçlenen bazı sivil toplum örgütleri dini tekellerine almaya çalışıyor.
Sivil Toplum Örgütü ; bir takım hayırseverin bir araya gelerek hayır işlerini yürütmesidir. Yani en azından anlamı böyledir. Gönüllü kimseler ya hizmetleri ile ya da malları ile faaliyetlerini yürütürler. Devletten ya da halktan yardım, maddi destek almazlar. Devlet kuruluşlarına hiç bir karşılık beklemeden omuz verirler.
Oysa günümüzde Sivil Toplum Örgütü altında hem devletten ve halktan destek alınıyor, hem de dini duygular sömürülüyor. Kendilerine tahsis edilen mekanlarda faaliyetlerini yürütürken, bütün bu imkanları kendi alın terleri ile temin etmiş gibi bir hava estiriyorlar. Kibirleri ,özgüvenleri öyle tavan yapıyor ki kendilerini ara ara kaybedip bürokrasiye parmak sallayabiliyor. ‘’Biz seni getirdik , biz alırız ‘’gibi densiz sözler sarfediyorlar. Sanmırım farkında değiller bu devlet kendine bilmeyen hadsizlere er geç cevabını verir.
Bizim dinimiz yüce bir Peygamberin dinidir. İnsanları ‘bizden ‘’ ‘’ bizden değil’’ diye ayırmak, kendinden olmayana her kötülüğü mubah saymak, kardeşi kardeşe düşman etmek, ‘’bu cennetliktir bu cehennemliktir’’ diye ayırt etmek, yaptığı hayrı karşılık umarak yapmak Peygamber ahlakında yoktur.
Peygamber Efendimiz(sav) ‘’Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim ‘’ buyurmuştur.İşte Bu Düsturla Gelin Hep Birlikte Cami Cemaatinde Cem Olalım.
REMZİ HAYTA-ÖZEL